| |
|
|
|
Bu yazı 9.09.2012
tarihinden
beri
2174
kez okunmuştur |
| Yazının
Başlığı |
Yazar
Adı |
Gönderilme
Tarihi |
|
Her Şeye İnat |
Belirtilmedi |
9.09.2012 |
|
Gece... Karanlık gökyüzü karşımda. İnciler işlenmiş yorganını örtmüş üzerine, tüm güzelliğini yayıyor etrafa. Işık ve karanlığın yarışında karanlık önde şu anda. Esir almış ışığı, duruyor umursamazca. Ama bilmiyor sabah olduğunda ışık karanlığı ezecek. Sabahına sarılarak güçlenecek. Başka bir güne kavuşurken, karanlığın çaresizliği ve pişmanlığı yansıyacak yüzüne. Keşke ışığımı sabahlara bırakmasaydım diye…
İşte sen beni kendi karanlığına hapsederken ben senden kurtulmayı öğreteceğim kalbime. Sabahımı bekleyeceğim sadece. O gelene kadar dayanmayı, sana karşı savaşmayı emredeceğim bedenime. Ve beni kurtaran sabahın ilk ışıkları seni içine hapsederken senin yapabileceğin tek şey arkamdan bakmak olacak. Sabahtan kurtulamazken çığlıkların etrafını saracak. Pişmanlığın kalbini yakacak. Fakat seni duymayacağım. Beni karanlığına hapsettiğinde yaptığın gibi seni umursamayacağım. Çünkü sabahımla ışığımı alıp karanlıkların olmadığı diyarlara gitmiş olacağım.
Her şeye inat...!
|
|
|
|
